Milliyet Gazetesi Pembe Nar Röportajı 1. Bölüm
Hangi yaşta olursak olalım, güzel bir gülümseme herkesin hayalidir. Çocukluk yaşlarından itibaren ağız sağlığımıza nasıl baktığımız önemli olduğu kadar genetik yapıda önemli. Etkileyici bir gülümseme iş hayatından sosyal yaşama geniş bir yelpazede yaşamımızda yer tutuyor. Gülümseme üzerine son yıllarda yapılan pek çok araştırmada, insanların kaç yaşına kadar yaşayacağından tutun, iş hayatına ve özel hayatına kadar ne derece başarılı olacağı ya da olamayacağı yönünde detaylar mevcut. Araştırmalar ağız dolusu gülümsemenin bizi pek çok noktada başarıya ulaştıracağını ortaya koyuyor. O halde nasıl sağlıklı gülüşlere sahip olacağız? Son yıllarda ortodonti ve estetik diş hekimliğinin de gelişimini göz önünde bulundurursak artık klasik uygulamalara pek çok alternatif teknik mevcut. Eskiden işin estetik kısmı diş hekimleri ile yapılırken, artık ortodontistler de tedavilerinde estetik uygulamalar yapabiliyor, dahası gülümsemeyi dizayn edebiliyor. İlk intibayı 4 saniyede oluşturduğumuzu düşünürsek dişlerimize iyi bakmanın bize sağlayacağı avantaj ortada.
Ortodontist Dr. Meltem Mutlu Güler ile Ortodontik tedavinin geldiği noktayı, dişlerimize nasıl bakmamız gerektiği ve dişlerimizin sosyal yaşam, iş yaşamı ve öz güvenimiz üzerindeki etkilerini konuştuğumuz, iki bölümden oluşan keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajın ikinci bölümü Perşembe günü yayımlanacaktır. Keyifli ve bol kahkahalı günler dileriz.
Dr. Meltem Mutlu Güler, Yeditepe Üniveristesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olmuş, ardından aynı üniversitenin ortodonti anabilim dalında doktora eğitimini tamamlamıştır. Ulusal ve uluslararası düzeydeki birçok kongrede ülkemizi temsil eden Güler, mesleğine özel sektörde devam ekmektedir.
Ortodonti, diş hekimliğindeki uzmanlık branşlarından biridir. Diş hekimliği fakültesinin ardından yapılan 4 yıllık ihtisas eğitiminin sonunda ortodontist unvanı alınır. Ortodonti branşının ilgi alanları; dişlerdeki çapraşıklıkların, dişler arasındaki boşlukların, çene ilişkilerindeki uyumsuzlukların, kapanış problemlerinin, gömük dişlerin ve dudak damak yarıklarının tedavisi gibi konulardır.
Eskiden ortodonti tedavileri gri görünümlü metal braketler ile yapılan tedaviler olarak bilinirdi. Günümüzde kullanılan alternatifler nelerdir?
Günümüzde metal braketlerin haricinde porselen braketler de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu braketler şeffaf oldukları için diş ile aynı renkte yansıma yaparlar. Bu sayede metal braketlerdeki gibi gri renkli bir görüntü oluşturmazlar.
Ortodontik tedavilerde temel prensip aynıdır. Gelişen teknoloji ile kullanılan materyallerde değişimler söz konusudur. Günümüzde, vakanın uygunluğuna göre dişlerin iç taraflarına yerleştirilen teller (lingual ortodonti) ya da şeffaf plaklar sayesinde telsiz ortodonti tedavileri yapılabilmektedir.
Lingual ortodonti de kullanılan materyaller dişlerin dil tarafına bakan iç yüzeylerine yerleştirilir. Bu bölgenin dil ile komşuluğu sebebiyle konuşma sırasında temas oluşur. Bazı kişiler tedavinin başlarında zorlanabilir ancak bu durum geçici bir süreçtir.
Dişlerde her zaman eski pozisyonlarına geri dönme eğilimi vardır. Bu nedenle ortodonti tedavilerine pekiştirme tedavileri, yani koruyucu uygulamalar ile devam etmek gerekir. Tedavi sonrasında ortodontistinizin verdiği talimatlara uymalı ve belli aralıklarla kontrol seanslarına devam etmeniz gerekmektedir.
Eski çağlarda yaşayan insanlara kıyasla çene anatomimiz artık daha dar bir yapıda bulunuyor. Bu nedenle bazı kişilerde yirmi yaş dişleri düzgün bir pozisyonda kolayca yerine yerleşirken, bazı kişilerde ise diğer dişlere zarar verecek pozisyonlarda kalabiliyor. Diş hekiminizin ya da ortodontistinizin muayenesi sonucunda yirmi yaş dişlerinizin alınması gerekebilir.
Sağlıklı ve sevgi dolu gülüşler diliyoruz.